Blog

İster akrabaları ziyaret etmek, ister tatile gitmek veya iş için seyahat etmek söz konusu olsun, çoğumuz düzenli olarak uzun yolculuklara çıkarız. Her durumda olduğu gibi hazırlık, her şeyin yolunda gitmesini sağlamanın anahtarıdır.

İşte, daha güvenli sürüş yapmanıza, gereksiz arızalardan kaçınmanıza ve uzun yolculuğunuzu çok daha kolay ve keyifli hâle getirmenize yardımcı olacak kontrollerin listesi…

Lastik basınçları

Doğru lastik basınç seviyesi, aracınızın düzgün bir şekilde fren yapabilmesi, yolu kavrayabilmesi ve yönlendirilebilmesi için çok önemlidir. Aşırı veya az şişirilmiş tek bir lastik bile aracınızın sürüşü üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. Lastiklerin basınç seviyesi yolculuk öncesi kontrol edilmeli ve optimum düzeye getirilmelidir.

Ön cam silecekleri ve cam suyu

Kirli veya lekeli bir ön camla araç kullanmak can sıkıcı olduğu kadar tehlikelidir de. Aracınızın ön cam silecekleri aşınmaya karşı kontrol edilmeli ve gerekirse değiştirilmelidir. Yolculuk boyunca ön camın temiz kalabilmesi için cam suyu yeterince dolu olmalıdır. Ayrıca, aracın ön camında herhangi bir çizik veya çatlak olup olmadığına dikkat edilmelidir. Göz ardı edilirse, küçük ve kolayca onarılabilen kusurlar hızla büyük sorunlara dönüşebilir.

Farlar

Farlar, sürücülere net bir görüş sağlar ve diğer yol kullanıcılarının da sürücüleri görebilmelerine ve niyetlerini anlayabilmelerine yardımcı olur. Bu nedenle aracınızın farları güvenli bir seyahat için olmazsa olmazdır. Uzun bir yolculuktan önce farlar, göstergeler ve fren lambaları mutlaka kontrol edilmelidir.

Klima

Aracınızın kliması eskisi kadar soğuk üflemiyorsa, soğutucu gazının değiştirilmesi gerekebilir. Bu, araç sahiplerinin kendi başlarına kolayca yapabileceği bir işlem değildir. Bu nedenle mutlaka yetkili bir servise uğranmalı ve sistemin kontrol edilmesi istenmelidir.

Yağ seviyesi

Motorun sorunsuz çalışmasını sağlayan yağ, aracınız için hayati önem taşır. Yağın azalması, yüksek maliyetli hasarlara neden olabilir. Motor yağının minimum seviyenin altına düşüp düşmediği kontrol edilmeli ve gerekli durumlarda doldurulmalıdır. Motor sağlığı için çok fazla yağ koymamaya dikkat edilmelidir.

Motor soğutma suyu

Motor soğutma suyu, soğutma sisteminin ısı seviyesini düzenleyerek aracınızın motorunu sağlıklı tutar. Birçok yeni otomobilin kapalı bir soğutma sistemi vardır. Bu, motor soğutma suyunun doldurulmasına gerek olmadığı anlamına gelir. Daha eski otomobillerde ise motor soğutma suyunun seviyesi kontrol edilmeli ve gerekirse tamamlanmalıdır.

Fren hidroliği

Fren hidroliği, araçların güvenli bir sürüş sunması için gereken sistemlerin başında gelen fren mekanizmasına dahil parçaların çalışmasını sağlar. Ölçümün doğru yapılabilmesi için araç düz bir zemine park edilmelidir. Sıvının temiz olup olmadığı kontrol edilmelidir. Sıvı koyu renkliyse kirlenmiş olabilir ve bu da fren performansınızı etkileyebilir. Bu durumda, fren hidroliği değiştirilmelidir.

Lastik diş derinliği

Aşınmış lastikler aracınızın yol tutuşunu, frenlemesini ve bir bütün olarak güvenliğini ciddi şekilde etkileyebilir. Uzun bir yolculuktan önce lastikler kontrol edilmeli ve lastik sırtı 1,6 mm ila 3 mm derinliğe kadar aşınmışsa değiştirilmelidir.

Yakıt seviyesi

Yolculuğun başlangıcında yakıt deposunu doldurmak zaman kazandırabilir. Deponuzun dolu olduğunu bilmek size huzur verir ve yolculuğunuz sırasında bilmediğiniz bir yerde çaresizce benzin istasyonu aramak zorunda kalmanıza engel olur. Plug-in hibrit veya elektrikli araçların ise yola çıkmadan önce tamamen şarj olması sağlanmalıdır.

Trafik ve İlk Yardım Seti

Acil bir durumda işinize yarayabilecek her şeyi yanınıza almanız önemlidir. Araç trafik seti, sürücülerin yolculuk sırasında karşılaşabileceği her türlü olumsuzlukla etkili mücadele edebilmelerini sağlayan ekipmanları bir araya getirir. Kaza durumunda yaralılar sağlık kuruluşlarına ulaştırılıncaya kadar ilk müdahaleyi yapmanızı sağlayan ilk yardım çantası hayati öneme sahiptir. Mahsur kalma ihtimaline karşı araçta yedek kıyafet ve atıştırmalık bulundurulmasında da her zaman fayda vardır.

Akü

Benzinli ve dizel araçların aküsü zamanla bozulur ve değiştirilmesi gerekir. Bu genellikle birkaç yılda bir olur ancak akünün nasıl performans gösterdiğine dikkat etmek önemlidir. Akü, belirli bir çalışma seviyesinin altına düşerse, aracınız çalışmaz ve sizi yolda bırakır. Akü sorunlarının bariz işaretleri, aracınızın yavaş çalışması veya anahtar kullanarak kilidi açmaya isteksiz olması olabilir. Bu durumlardan herhangi biri söz konusu olduğunda, akünün kontrol ettirilmesi gereklidir.

Hava durumuna bağlı kazaların neredeyse yarısının yağmurdan kaynaklandığı bilinen bir gerçek. İster serpinti ister şiddetli sağanak olsun, yağmurda araç kullanmak, bir sürücünün düzenli olarak karşılaştığı en zor sürüş durumlarından biri olabilir.

Çoğu sürücü, yağmur yağmaya başladığında güvenlik önlemi olarak yavaşlar. Hızı azaltmak, yağmurlu hava koşullarında gerçekleştirilecek güvenli sürüşün oldukça önemli bir unsuru olsa da, sürücülerin bilmesi gereken başka ipuçları da var.

Mecbur kalmadıkça aracınızı kullanmayın

Şiddetli yağmur koşulları ve sel sırasında, olduğunuz yerde kalmanız çoğu durumda daha iyidir. Mümkünse yola çıkmadan önce yağmurun şiddeti azalana kadar bekleyin.

Yavaşlayın

Kızaklama genellikle araçlar çok hızlı giderken meydana gelir. Bu nedenle yavaşlamak akıllıca bir harekettir. Yağmur yolu kaygan hâle getireceği için yağmur başladığında yavaşlamaya ekstra özen gösterin.

Hız sabitleyiciyi asla kullanmayın

Yağışlı havalarda hız sabitleyiciyi kullanmak aracınızın kontrolünü kaybetmenize neden olabilir. Sürücülerin çekiş kaybını önlemek için gaz pedalını gevşeterek hızı düşürmeleri gerekebilir ancak hız sabitleyici kullanılırken bu mümkün değildir. Ek olarak, yağışlı havada sürüş sırasında sürücü tamamen odaklanmalıdır. Bu nedenle hız sabitleyici kullanmaktan kaçınılmalıdır.

Klimayı açın

Aracınızın klimasını ön cama ve yan camlara doğru yönlendirip kısa bir süre çalıştırarak camlardaki buğulanmaları ortadan kaldırın.

Farlarınızı yakın

Farlar, yağmur sırasında görüşünüzü artırmaya yardımcı olur ve diğer araçların sizi görmesini sağlar. Farlarınızı yakarak fark edilmeyi kolaylaştırın.

Takip mesafesini artırın

Önünüzdeki aracın fren yapma ihtimalini düşünerek normal takip mesafesinden daha fazla alan bırakmaya özellikle dikkat edin ve fren lambalarını dikkatlice izlediğinizden emin olun.

Orta şeritlerde sürün

Su, dış şeritlerde daha fazla birikme eğilimindedir. Bu nedenle, mümkünse orta şeritte kalın.

Şiddetli rüzgârlara karşı hazırlıklı olun

Yağmur genellikle beraberinde rüzgârı da getirir. Rüzgâr, aracınızı ve diğer araçları savurabilir ve kontrolü kaybetmenize neden olabilir. Direksiyon simidini sıkıca tutun.

Patinajla nasıl başa çıkacağınızı bilin

Aracınız kaymaya başlarsa paniğe kapılmayın. Gitmek istediğiniz yöne doğru aracınızı yönlendirmeye devam edin ve frene basmaktan kaçının.

Sele eğilimli alanlardan uzak durun

Bölgenizdeki hangi yolları su basabileceğini bilin ve buna göre farklı bir rota izleyin.

Arazide araç sürmeyin

Derinliğini tahmin edemediğiniz su birikintilerine saplanıp kalabilirsiniz. Dibini göremiyorsanız akan sudan geçmeyin.

Kızak yapıyorsanız sakin olun

Aracınız kaymaya başlarsa, ayağınızı yavaşça gazdan çekin ve direksiyonu çevirmekten kaçının. Yavaşlayın ve aracınız yol ile tekrar temas kurana kadar bekleyin.

Kamyon ve otobüs gibi büyük araçlardan uzak durun

Büyük lastiklerin püskürttüğü su, görüşünüzü azaltabilir. Bu nedenle, mümkünse büyük araçlardan uzak durun.

Yayalara dikkat edin

Yayalara su sıçratmamaya özen gösterin. Araç kullanırken, yayaların size paralel yürüyebilecekleri yol boyunca su birikintilerine dikkat edin.

Lastiklerinizi kontrol edin

Lastikleriniz yağışlı havalarda sürüş sırasında çekiş sağlar ve yolda sabit kalmanıza yardımcı olur. Yol ıslakken bile yola çıkmaya hazır olduğunuzdan emin olmak için lastik sırtlarını ve basınç seviyelerini kontrol edin.

Farları ve ön cam sileceklerini kontrol edin

Ön cam silecekleriniz suyu hızla temizler. Farlar ise yağmurda ve karanlıkta size ve diğer sürücülere daha iyi görüş sağlar. Her şeyin çalışır durumda olduğundan emin olun.

Şartlar gerçekten kötüyse kenara çekin

Önünüzdeki arabaları göremiyorsanız veya aracınızı kontrol etmekte zorlanıyorsanız kenara çekin ve yağmurun yavaşlamasını bekleyin.

Elektrikli otomobillerin yer aldığı küresel pazar gün geçtikçe büyüyor. Elektrikli otomobil sayısının, 2030 yılına kadar 39,21 milyona ulaşması bekleniyor. Bu hızlı büyüme, kirlilik endişeleri de dahil olmak üzere çeşitli faktörler tarafından yönlendiriliyor.

Dünyanın birçok yerinde hükümetler, elektrikli otomobilleri teşvik ediyor. Tüketiciler, gezegenimizi tehlikeye atan fosil yakıtla çalışanlar yerine düşük emisyonlu araçları talep ediyor. Üretici şirketler, geleneksel araçlardan elektrikli araçlara geçmek için daha fazla çaba harcıyor. Orijinal ekipman üreticileri, son on yılda müşteriler ve hükümetler içinde gelişen evrensel ilgiyi görüyor ve bunun sonucunda elektrikli araç üretimi ve pil teknolojisine büyük yatırımlar yapıyorlar.

Hiç şüphe yok ki elektrikli otomobiller sürüş ve mobilitenin geleceği. Doğru miktarda işlevselliğe ve altyapıya sahip bir elektrikli otomobile sahip olmanın ise pek çok avantajı var.

Çalıştırma ve bakımda maliyet tasarrufu

Çalıştırma ve bakım maliyetleri, herhangi bir araca sahip olma maliyetinin önemli bir parçası. Elektrikli otomobil kullanıcılarının yakıt/enerji ve bakıma daha az harcama yaptıkları ise kanıtlanmış bir gerçek. Bunun sebebi elektrikli otomobillerin kırılabilecek veya herhangi bir onarım veya değişim gerektirebilecek çok daha az parçaya sahip olmaları. Bu nedenle, motor yağını değiştirme konusunda endişelenmenize gerek yok, ki bu da elektrikli otomobillerin daha düşük maliyetle bakımını kolaylaştırıyor. Baskın bir enerji kaynağı olan petrol, ulaşımın petrole bağlı kalması nedeniyle çok çeşitli sorunlara yol açıyor. Ancak elektrikli bir otomobil, herkes için daha iyi ve temiz bir ulaşım yolu sunuyor.

CO2 emisyonlarında çevre dostu tasarruf

Elektrikli otomobiller, ekolojik hasarı azaltmak ve halk sağlığını iyileştirmek için harika bir girişim. Yoldaki her elektrikli otomobil, bizden sonra gelecek genç nesiller için zararlı hava kirliliğini azaltmaya yardımcı oluyor. Tüm dünya, uluslar arasındaki çatışmaları ve siyasi gerilimleri artıran küresel ısınma ve şiddetli iklim değişikliği ile mücadele ediyor. Otomobil alıcıları, sıfır egzoz emisyonu olan ve nihayetinde çevremizi duman ve iklim değişikliğinden korumaya yardımcı olacak elektrikli otomobillere geçerek çevre için üzerlerine düşeni yapmaya hazırlar.

Sürüş yorgunluğunu ve stresini azaltan sürüş deneyimi

Elektrikli otomobillerde vites yok. Bu, karmaşık kontroller olmaksızın mükemmel bir sürüş deneyimi sağlıyor. Sakin, rahat, güvenli ve gürültüsüz bir sürüşü yönetmek ve keyfini çıkarmak için sürücülerin sadece hızlanması, fren yapması ve direksiyonu yönlendirmesi yeterli.

Daha az gürültü

Elektrikli otomobillerin motorları, içten yanmalı motorlara ve egzoz sistemlerine göre oldukça sessiz. Çeşitli araştırmalar, araç gürültüsünün kaygı, depresyon, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, inme ve benzeri birçok olumsuz etkiye sahip olabileceğini gösteriyor. Gürültü kirliliği, insanlarda şiddetli depresif belirtiler gösterme riskini de artırabiliyor.

Uygun şarj

Elektrikli otomobiller, benzin veya dizel gibi fosil yakıtları kullanmak yerine pillerini şarj etmek için elektriğe ihtiyaç duyuyor. Daha fazla elektrikli otomobil pil şarj istasyonunun ortaya çıkmasıyla birlikte, kullanıcılar artık araçlarının pillerini, benzin istasyonlarındaki kuyruklarda beklemek yerine yakındaki bir istasyonda kolayca şarj edebiliyorlar. Elektrikli otomobil sahipleri, şarj ekipmanları ile evlerinin rahatlığında pillerini şarj etmeyi de seçebiliyorlar.

Vergi avantajı

Elektrikli otomobil sahibi olmak, vergi tasarrufu konusunda da avantaj sağlayabiliyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan “Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ile birlikte ülkemizde üretilen elektrikli otomobillerin ÖTV’den muaf tutulması ve elektrikli araç üreten şirketlere destek sağlanması hedefleniyor.