Elektrikli otomobillerin yer aldığı küresel pazar gün geçtikçe büyüyor. Elektrikli otomobil sayısının, 2030 yılına kadar 39,21 milyona ulaşması bekleniyor. Bu hızlı büyüme, kirlilik endişeleri de dahil olmak üzere çeşitli faktörler tarafından yönlendiriliyor.
Dünyanın birçok yerinde hükümetler, elektrikli otomobilleri teşvik ediyor. Tüketiciler, gezegenimizi tehlikeye atan fosil yakıtla çalışanlar yerine düşük emisyonlu araçları talep ediyor. Üretici şirketler, geleneksel araçlardan elektrikli araçlara geçmek için daha fazla çaba harcıyor. Orijinal ekipman üreticileri, son on yılda müşteriler ve hükümetler içinde gelişen evrensel ilgiyi görüyor ve bunun sonucunda elektrikli araç üretimi ve pil teknolojisine büyük yatırımlar yapıyorlar.
Hiç şüphe yok ki elektrikli otomobiller sürüş ve mobilitenin geleceği. Doğru miktarda işlevselliğe ve altyapıya sahip bir elektrikli otomobile sahip olmanın ise pek çok avantajı var.
Çalıştırma ve bakımda maliyet tasarrufu
Çalıştırma ve bakım maliyetleri, herhangi bir araca sahip olma maliyetinin önemli bir parçası. Elektrikli otomobil kullanıcılarının yakıt/enerji ve bakıma daha az harcama yaptıkları ise kanıtlanmış bir gerçek. Bunun sebebi elektrikli otomobillerin kırılabilecek veya herhangi bir onarım veya değişim gerektirebilecek çok daha az parçaya sahip olmaları. Bu nedenle, motor yağını değiştirme konusunda endişelenmenize gerek yok, ki bu da elektrikli otomobillerin daha düşük maliyetle bakımını kolaylaştırıyor. Baskın bir enerji kaynağı olan petrol, ulaşımın petrole bağlı kalması nedeniyle çok çeşitli sorunlara yol açıyor. Ancak elektrikli bir otomobil, herkes için daha iyi ve temiz bir ulaşım yolu sunuyor.
CO2 emisyonlarında çevre dostu tasarruf
Elektrikli otomobiller, ekolojik hasarı azaltmak ve halk sağlığını iyileştirmek için harika bir girişim. Yoldaki her elektrikli otomobil, bizden sonra gelecek genç nesiller için zararlı hava kirliliğini azaltmaya yardımcı oluyor. Tüm dünya, uluslar arasındaki çatışmaları ve siyasi gerilimleri artıran küresel ısınma ve şiddetli iklim değişikliği ile mücadele ediyor. Otomobil alıcıları, sıfır egzoz emisyonu olan ve nihayetinde çevremizi duman ve iklim değişikliğinden korumaya yardımcı olacak elektrikli otomobillere geçerek çevre için üzerlerine düşeni yapmaya hazırlar.
Sürüş yorgunluğunu ve stresini azaltan sürüş deneyimi
Elektrikli otomobillerde vites yok. Bu, karmaşık kontroller olmaksızın mükemmel bir sürüş deneyimi sağlıyor. Sakin, rahat, güvenli ve gürültüsüz bir sürüşü yönetmek ve keyfini çıkarmak için sürücülerin sadece hızlanması, fren yapması ve direksiyonu yönlendirmesi yeterli.
Daha az gürültü
Elektrikli otomobillerin motorları, içten yanmalı motorlara ve egzoz sistemlerine göre oldukça sessiz. Çeşitli araştırmalar, araç gürültüsünün kaygı, depresyon, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, inme ve benzeri birçok olumsuz etkiye sahip olabileceğini gösteriyor. Gürültü kirliliği, insanlarda şiddetli depresif belirtiler gösterme riskini de artırabiliyor.
Uygun şarj
Elektrikli otomobiller, benzin veya dizel gibi fosil yakıtları kullanmak yerine pillerini şarj etmek için elektriğe ihtiyaç duyuyor. Daha fazla elektrikli otomobil pil şarj istasyonunun ortaya çıkmasıyla birlikte, kullanıcılar artık araçlarının pillerini, benzin istasyonlarındaki kuyruklarda beklemek yerine yakındaki bir istasyonda kolayca şarj edebiliyorlar. Elektrikli otomobil sahipleri, şarj ekipmanları ile evlerinin rahatlığında pillerini şarj etmeyi de seçebiliyorlar.
Vergi avantajı
Elektrikli otomobil sahibi olmak, vergi tasarrufu konusunda da avantaj sağlayabiliyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan “Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ile birlikte ülkemizde üretilen elektrikli otomobillerin ÖTV’den muaf tutulması ve elektrikli araç üreten şirketlere destek sağlanması hedefleniyor.
Merhaba, bu bir yorumdur.
Yorum moderasyonuna başlamak, düzenlemek ve silmek için lütfen yönetim panelindeki yorumlar bölümünü ziyaret edin.
Yorumcuların avatarları Gravatar üzerinden gelmektedir.